Se tambaleó, todavía intentando contener el frío mordisco de la muerte.Ölümün soğuk ısırığını hâlâ hissetmemeye çalışarak sendeledi.Ya había visto esto antes, pero siempre desde el lado ganador.Bunu daha önce de görmüştü ama hep kazanan taraftan.Ahora estaba en el bando perdedor; el derrotado; la presa; la muerte.Artık kaybeden taraftaydı; yenilen taraftaydı; avdı; ölümdü.Buck voló en círculos para asestar el golpe final, mientras el círculo de perros se acercaba cada vez más.Buck son darbeyi indirmek için daireler çizdi, köpek halkası gittikçe yaklaşıyordu.Podía sentir sus respiraciones calientes; listas para matar.Sıcak nefeslerini hissedebiliyordu; öldürmeye hazırdılar.Se hizo un silencio absoluto, todo estaba en su lugar, el tiempo se había detenido.Bir sessizlik çöktü; her şey yerli yerindeydi; zaman durmuştu.Incluso el aire frío entre ellos se congeló por un último momento.Aralarındaki soğuk hava bile son bir an için dondu.